harika bir belgesel. izlanda'da başlayan krizin çindeki iinsanları işinden etmesine tanık oluyorsunuz. belgesele konu olan kriz benim de bursa'daki işimi kaybetmeme sebep olmuştu. krizden 2-3 yıl sonra bu belgeseli izlemek çok ilginçti. festelival çıkışı caddelerde bir süre boş boş yürüdüğümü hatırlıyorum.

Twitter da " Adriana Lima'nın aldatıldığı bu dünyada Hatıcam seni yerler' diye bi şey okumuştum, şimdi Abd halkının ve devletinin böyle tecavüze uğradığı, hemde hem toplu hemde hala yapıyorlar , dünyada vah gelsin bizim gibi gariban ülkelerin başına.

Gerçekten çok başarılı bir belgesel filmi, bu zamana kadar izlememek büyük yazık. Ekonomi okuyan birisi olarak ekonomi okumayana da tavsiye edilmeli, hatta kesinlikle izlenecekler listesine konulmalıdır. Pikkety'nin Capital kitabında bahsedilen servet eşitsizliğinin belki de en uç noktaya ulaştığı bu kriz dönemini iyi bilmek, günümüz ekonomisini anlamak ve yorum yapabilmek için çok doğru bir adres. Gerçekleri, olayları gözler önüne seren ve günümüzü içeren daha fazla belgesel çekilmeli, muhtemelen röportaj almak istenilen kişiler reddedeceklerdir, günümüzde gerçeklik bulunması imkansız bir şey haline geldi. Kesinlikle izleyiniz.

Selim HAN adlı arkadaş yorumun gerçekten güldürücü.Muhtemelen malum re*sçi tayfadansın aklın sıra akademisyenlere laf vurmaya çalışmışsın da adam akıllı bir üniversite kazanıp okuyabilseydin zaten akademisyenlerinde bu belgeseldekilerden söz ettiğinden haberdar olurdun belki.Bahsedilen sistemin bu ülkedeki bir numaralı adamı malum şahıs zaten,halkı soymayı en iyi onlar bilir.

Finansal terimlerin yoğun kullanımdan dolayı biraz beyin yakan bir belgesel film olsada özü itibariyle yozlaşmış amerikan finans sektörünü ve global ekonomiyi kavramak için yapılmış en iyi filmlerden biri.Şu an için bu sistem hem finans hemde siyasi alanda mutlak hakimiyet saglasada %1'e [spoiler][/spoiler]toplumun geri kalaninda(%99) gerçekleşen fakirlik ortunemez boyuta ulaşak filmden bu çıkarım amerika'nin global ekonomideki yerini ileriki zamanlar için açıklamaktadır.

Abd den hollwod a ragmen bu tarz bir belgesel cikmasi ayri bir olay. Biz essek olursak semer vuran cok olur. Gunah kecisi arayacagimiza kredi kartlarimizi kirip atalim. Yerse...

Belgeselin içindeki bir söz inanılmaz etkiliydi "Orta gelirli insanların sayısı arttıkça onlara (Daha fazla tüketebilmeleri) kredi almalarını kolaylaştırmak için uygulanan politikalar artacaktır." Buda demek oluyor ki ne kadar borçluysak o kadar köleyiz...

ÜLKEMİZİN DE GİDEREK İÇİNE GİRDİĞİ BATAĞI ÇOK NET BİR ŞEKİLDE ANLATAN BİR FİLM. TERÖRDEN DAHA TEHLİKELİ. ÜLKELERİN BATMASI, PARÇALANIP YOK OLMASINA NEDEN OLUYOR, BİRİLERİNİN DAHA ÇOK KAZANMA İSTEĞİ.

2008 krizinin sebebini oluşturan amerika bankaları, finans kurumları, merkez bankası, sigorta şirketleri, borsa ve menkul kıymet şirketleri ile bunları denetleyen firmaların karıştığı yolsuzlukları anlatıyor. iyi de günah keçisi olarak niye hep ceo, genel müdür, başkan ve üst düzey yöneticileri gösteriyor da bu firmaların sahiplerinin adı niye hiç geçmiyor. geçiyor da yoksa ben mi kaçırdım bilmiyorum. büyükbaşlar es geçilirken, sistem eleştirisi yapılmazken 3 - 5 çalışanı hedef göstermek ne kadar doğru olmuş tartışılır.